Üniversitelilerden 19 Mayıs yürüyüşü: “Tutuklu sıra arkadaşlarımız serbest bırakılsın”

19 Mayıs 2025 18:10

İstanbul’da çok sayıda üniversite öğrencisi İTÜ Taşkışla Kampüsü önünden Maçka Parkı’na yürüdü. Tutuklu sıra arkadaşlarının serbest bırakılmasını, sokakta polis ve kampüslerde özel güvenlik şiddetinin son bulmasını talep eden üniversiteliler sık sık “Hükümet istifa” sloganı da attı

İstanbul’da çok sayıda üniversite öğrencisi İTÜ Taşkışla Kampüsü önünden Maçka Parkı’na yürüdü. Tutuklu sıra arkadaşlarının serbest bırakılmasını, sokakta polis ve kampüslerde özel güvenlik şiddetinin son bulmasını talep eden üniversiteliler sık sık “Hükümet istifa” sloganı da attı.

Sloganlar ve şarkılar eşliğinde yapılan yürüyüşün ardından Maçka Parkı’nda açıklama yapıldı. Üniversiteliler 19 Mart’ta Beyazıt’ta sadece fiziksel anlamda bir barikatı yıkmadıklarını, aynı zamanda korku duvarlarını da yıktıklarını ifade etti. Demokratik üniversite talebiyle yola çıktıklarını ve demokratik bir Türkiye hedefinden de asla vazgeçmeyeceklerini dile getiren üniversiteliler düşük ücret dayatmasına karşı direnişte olan Tüpraş, TPI işçileri, Ravago Eastchem ve Enplast işçilerini de selamladı.

Açıklamanın tamamı şöyle:

19 Mart’tan bu yana hukuksuz bir şekilde tutuklanan sıra arkadaşlarımızın serbest bırakılması için buradayız. Bu dayanışma buluşması, baskıya boyun eğmeden, korkunun ve suskunluğun zincirlerini kırmak için verdiğimiz mücadelenin bir kez daha haykırıldığı bir alandır. Yıkılan korku duvarlarının ardından, yeni bir geleceğe olan inancımızı güçlendirmek için bir aradayız.

İki ay önce, İstanbul Üniversitesi önünde yıktığımız barikat, sadece fiziksel bir engelin değil, korkunun ve baskının sembolik duvarlarının yıkılışıydı. O gün başlayan direnişimiz, bugün daha büyük bir kararlılıkla sürüyor. Tüm sıra arkadaşlarımız serbest bırakılana dek mücadelemizi sürdüreceğiz.

Üniversitelerde kayyum rektörlüğünün dayattığı antidemokratik uygulamalar, öğrenci temsiliyetinin önüne dikilen yeni barikatlardır. Bu barikatları, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde ve İstanbul Üniversitesi’nde fiili Öğrenci Temsil Kurulu (ÖTK) seçimleriyle yıkmaya kararlıyız. İstanbul Teknik Üniversitesi ÖTK’sını seçti, Yıldız Teknik Üniversitesi seçiyor, İstanbul Üniversitesi seçiyor. Bu temsilcilikler üniversiteler tarafından derhal tanınmalıdır. Demokratik öğrenci temsiliyeti demokratik üniversitelerin ayrılmaz parçasıdır.

Ancak mücadelemiz sadece kampüslerle sınırlı değil! Bugün demokratik bir üniversite için yola çıkan bizler, demokratik bir Türkiye hedefimizden de asla vazgeçmeyeceğiz. Üniversitelerdeki şiddet ve baskı, özgürlükleri kısıtlayan genel politikaların bir parçasıdır. Bizler, bu zincirleri kıracak; hem özgür, özerk ve demokratik üniversiteleri hem de demokratik bir Türkiye mücadelesini sürdürmeye devam edeceğiz.

Tutuklu sıra arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını, ÖGB ve kolluk kuvvetlerinin öğrencilere yönelik şiddetinin son bulmasını ve öğrenci haklarımızın tanınmasını talep ediyoruz. Baskı ve zorbalıkla gençliğin sesini kısacaklarını sananları uyarıyoruz: Gençlik susmaz, gençlik geri adım atmaz!

Bizim ilk günden beri çağrımız, işçilere, emekçilere, sendikalara ve meslek örgütlerine genel grev ve genel direniş çağrısıydı. Bugün, birçok fabrikada direnişler ve grevler gerçekleştiriliyor. Düşük zamlara karşı Tüpraş, TPI işçileri, Ravago Eastchem ve Enplast işçileri grev kararlarını astı. Biz biliyoruz ki kurtuluşumuz, hayatı üretenlerin, işçilerin ve emekçilerin mücadelesindedir. Düşük ücretlere karşı başlayan direnişlerini selamlıyoruz. Selam olsun direnenlere!

Bu mücadele, yarına olan umudumuzdur. Sadece tutuklu arkadaşlarımızın özgür kalması için değil; barış, özgürlük ve eşitlik temelli bir ülke için mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız.

Hep birlikte haykırıyoruz: Baskılar bizi yıldıramaz!
Tutuklu sıra arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın!
ÖGB ve Emniyet şiddeti son bulsun!
Hükümet istifa etsin!”

Sendika.Org (Fotoğraflar: BirGün)