Esenyurt Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesi’nde SES üyelerine yönelik “başhekim talimatlı” şiddete Hak-İş’e bağlı Öz Sağlık-İş de sahip çıktı. SES yaptığı açıklamada “Bunu sarı sendikalar bile yapmaz!” dedi
Esenyurt Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesi’nde öze güvenlikler başhekiminin talimatıyla 1 Mayıs çalışması yürüten SES temsilcilerine saldırdı. Başhekimin “teröristsiniz” sözleri eşliğinde saldırıya uğrayan SES üyeleri, hastane polisi ve jandarma tarafından engellenerek zorla hastane dışına çıkarıldı.
Yaşananların ardından Hak-İş’e bağlı Öz Sağlık-İş, yaptığı açıklamayla başhekim talimatlı şiddete sahip çıktı. Hastane yönetimine teşekkür eden sarı sendika, üyesi olan özel güvenliklerin hedef alındığını iddia etti. Öz Sağlık-İş, SES üyelerinin 1 Mayıs çalışmasının ve hastane yemekhanesindeki zehirlenmeye karşı tepki göstermesinin “provokasyon” olduğunu iddia etti.
Öz sağlık-İş’in yaptığı bu açıklamanın ardından SES Bakırköy Şubesi de bir açıklama yaparak 29 Nisan’da hastane önünde yapacakları eylemi hatırlattı. Güvenlik emekçilerine de seslenen SES, “Başınıza bir şey geldiğinde yanınızda duranlar başhekimler, idareciler değil, sınıf kardeşleriniz olan SES’lilerdir. Yanı başınızda çalışan emekçilerdir” dedi.
SES, sendikal faaliyet için sendikanın işyerinden izin alınması gerektiği gibi bir düşüncenin bir sendika tarafından dile getirilmesinin üzücü olduğunu ifade ederken “Bunu hiçbir sarı sendika dahi yapamaz ki bu tutumu sergileyenler sendikal mücadelenin yüzkaralarıdır” dedi.
SES’in açıklamasının tamamı şöyle:
İstanbul Öz-Sağlık İş 4 No’lu Şubenin Talihsiz Basın Açıklamasına Yönelik Zorunlu Bilgilendirmedir!
Yapılan açıklamayı hayretler içinde okuduk. Açıklamanın tamamına baktığımızda işveren (başhekim) ağzıyla yapılmış bir açıklama olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle yeni nesil sendikacılık yapan bu sendikaya cevap verme gereği duymuyoruz. Sadece sınıf kardeşlerimizi, ekip arkadaşlarımızı bilgilendirmek için yazıyoruz.
Dünyanın neresinde olursa olsun 71 emekçinin iş yerinde çıkan bir yemekten zehirlendiği bir durumda yönetim istifa eder. İlgili yetkililerin tümü görevden el çektirilir. Üstelik kendi üyelerinden de zehirlenenler olmasına rağmen bu sendika yeni nesil sendikacılığa uygun olarak soruşturma açıldığı için Başhekime teşekkür ediyor. Üyeleriniz, sağlık emekçileri yaşamını yitirseydi “fıtrattandır diyerek ” timsah gözyaşı döküp arkasından da yeni nesil sendikacılık gereği yine başhekime teşekkür mü edecektiniz?
Hemen asıl konuya geçmeden birkaç şeyi daha hatırlatalım.
Esenyurt Devlet Hastanesi’nde 2 yıl önce güvenlik görevlisi katledildiğinde yönetici arkadaşımızın yaptığı açıklamada “sağlıkçıların öldürülmesi politiktir. Bunun sorumlusu “gidiyorsalar gitsinler diyenlerdir” dediği için hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu. Bugüne kadar işçi, memur, güvenlik görevlisi ayırımı yapmadan yaşanan her şiddet vakasında, hak arama mücadelesinde tüm iş kolu emekçilerinin yanında olan tek sendikayız.
Bugün istediğimiz düzeyde olmasa bile taşeron şirket çalışanlarına bir kadro tahsisi yapılmış olması SES ve konfederasyonumuz KESK’in yıllarca verdiği “taşeron çalışma yasaklansın” ile “kadrolu güvenceli istihdam” mücadelesidir. Bu durumu, siz sınıf kardeşlerimiz aslında çok iyi bilirisiniz. Açılan stantlarda, imza kampanyalarında yine birileri bizleri provokatörlükle suçlayıp stantları açmamıza izin vermediler, her şeye rağmen eylem eve etkinlikler yapıldıktan sonra da disiplin cezası alan arkadaşlarımız halen sizlerle çalışmaya devam ediyor.
“Sağlık ve sosyal hizmet işi bir ekip işidir” diyen sendikamız bunu sadece lafta değil pratik mücadele içinde defalarca kez ispatlamıştır. Güvenlik görevlisinden hemşiresine, temizlik personelinden hekimine kadar tüm işkolu emekçilerinin ekonomik, özlük ve demokratik hakları için kolektif mücadele nasıl yürüttüğünü Türkiye ve dünya sendikal hareketi çok iyi bilmektedir. Elbette ki bunu işveren Devlet de çok iyi bilmektedir.
Bizi asıl üzen konu açıklamada bize yapılan hakaret, kriminalize etmeye yönelik yaklaşım da değildir. Asıl mesele sendikal faaliyet için idareden izin alınması gerektiğine dair bir yaklaşımın başka bir sendika tarafından ifade edilmesidir. Ülkemizde 1 Mayıs’ın resmi tatil edilmesi, özgürce kutlanabilmesi için onlarca işçi canını verdi. Binlerce işçi büyük bedeller ödedi. İşçi sınıfının hakları için canını feda ederek sınıf mücadelesinin kazanımlarını miras bırakanların siz yeni nesil sendikacıların yaptıkları karşısında kemikleri sızlıyordur. Türkiye ve dünya sendikal hareketine, emek mücadelesine yapılacak en büyük kötülük bu yaklaşımdır. Bunu hiçbir sarı sendika dahi yapamaz ki bu tutumu sergileyenler sendikal mücadelenin yüzkaralarıdır. Evet kamu alanında ki sendikalar için tabir bulamadığımız için “yetkilendirilmiş sendikamsı yapılar” diye kavram kullandık. Maalesef işçi örgütlenmesinin de “yetkilendirilmiş sendikamsı yapısı” bu açıklamayı yapan anlayıştır. İş yerindeki üyelerimizi, emekçileri 1 Mayıs mitingine davet etmek, ya da sendikal faaliyet yürütmek için SES kimseden izin de icazet de almadı ve almayacaktır.
Kimse SES’i oteller satın alarak ve üyelerine dahi fahiş fiyatla sunan ticari kendi deyimleriyle “yeni nesil sendikalara” benzetmesin. Daha kısa süre önce Antalya’da işçilerin parası ile aldıkları otelden işçilerin ne kazanımı olduğunu, asıl kazancın kimlere akıtıldığını bu sendikanın her üyesi sorgulamalıdır.
Sağlık işçileri geçim derdi, angarya iş dayatması ile kölelik düzeninde çalışırken bu sendikaların yöneticilerinin işçilerden neredeyse 10 kat daha fazla aldıkları maaşlar, lüks ve şatafat içindeki yaşamları, akrabalarını nasıl sendikada işe aldıkları basında ve TBMM’de dahi neden gündem yapıldığı sorgulanmalıdır.
Geçen yıl seçimlerden hemen önce yapılan toplu sözleşmeden doğan alacaklarını seçim sonrası alamayan işçilerin yaşadıkları sorgulanmalıdır.
Sağlık işçilerinin bu sendikaya sendika seçme özgürlüğü kapsamında gönüllü mü yoksa idari baskılarla zorla üye yapılıp yapılmadıkları sorgulamalıdır.
Hiçbir emek örgütü ile polemiğe girmek istemiyoruz. Ama sendikal mücadele anlayışından saparak iktidarın arkasında saf tutanların sendikamıza yönelik hedef saptıran açıklamaları karşısında SES’siz kalmayız. Yandaş şirketlerin kar hırsı ile emekçileri zehirleyecek kadar pervasızlaştığı ve idarecilerin de buna çanak tuttuğu düzen konuşulmasın, bunlara karşı birlik olunmasın diye yapılan ve idarecilerin sorgulanmasını engellemeye yönelik idareciler ağzı ile yapılan bu açıklama işçi sınıfının açıklaması değil sendika bürokrasisinin açıklamasıdır. İşçi sınıfı, safını da dayanışma içinde olduğu sınıf dostlarını da çok iyi bilmekte ve tanımaktadır.
Buradan tüm işçi kardeşlerimize sesleniyoruz: 1 Mayıs işçilerin emekçilerin birlik dayanışma ve mücadele günüdür. Bu günde birliğimizi büyütmek ve mücadeleyi daha fazla ortaklaştırmak zorundayız. Güvenlik emekçilerine de sesleniyoruz. Başınıza bir şey geldiğinde yanınızda duranlar başhekimler, idareciler değil, sınıf kardeşleriniz olan SES’lilerdir. Yanı başınızda çalışan emekçilerdir.
İşçi memur ayırımı olmaksızın 29 Nisan Pazartesi günü saat 12:30’ da eş genel başkanımız ve MYK üyelerimizin de katılımı ile Hastane önünde yapacağımız basın açıklamasına tüm Esenyurt Devlet Hastanesi emekçilerinin katılımını bekliyoruz. Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.
SES Bakırköy Şube Yürütme Kurulu
İlgili haberler:
Sendika.Org